TURİZM ve TAVŞAN BOKU

Eşeği çalan hırsız yakalanır. Kadı’nın huzuruna çıkarılır. Sorulur: “Neden çaldın?” “Kapıyı açık bırakan ev sahibinin hiç mi suçu yok der ! Evet kıymetli okuyucular.konuya nasıl ve nereden gireceğimi az çok tahmin etmişsinizdir. Tabiki görsel,basılı ve sosyal medyada ülke gündemini olabildiğince meşgul eden,ülkemizi uluslararası arenada üçüncü dünya ülkeleri seviyesine düşürüp, rencide edecek duruma getiren, Buna mukabil bu ekonomik buhranda turizm sektörünü olumsuz etkileyip,bu etkinin onlarca yıl sürmesine neden olacak Akdeniz ve Ege sahillerindeki fahiş fiyatlar.! Elbette bir lahmacunun beşyüz,bir bardak nar suyundan bin ikiyüz lira alınması ne insanidir ne de ahlakidir. Tüm sektörü zan altında bırakmakta haksızlık olacağı gibi,bu gözü doymaz fırsatçı günübirlikçi ve uzun vadede de kayıp etmeye mahkum azınlıkla beraber dürüst kesimde olumsuz yönden etkilenmektedir. Kabul edelim ki her sektör ve alanlarda bu tarz insanlar olmuştur ve olacaktır. Ancak ülkemiz bir çadır devleti değildir.devletin bir görevi de halkının hakkını koruması noktasında denetimler yapıp,ülke ve halkın mağdur olmasını engellemektir. Yerel yönetimler,sivil toplum örgütleri,meslek kuruluşları (Ticaret odası,esnaf sanatkarları odası,Türsab gibi onlarca meslek kuruluşları ve devletin denetimlerden sorumlu resmî kurum ve kuruluşlarının SUÇU YOK MU? Tüm yurtdışını geçtik,tatil için sadece Yunan adalarına günlük otuz beş kırkbin kişinin gitmesine sebebiyet veren bu kurum ve kuruluşlar değil mi ? DAĞ YANAR İSE,SIÇAN da yanmaz mı ? Hepimiz bu geminin içerisindeyiz. Turizm sektörünün yönetilememesi,denetlenememesinden doğan ekonomik kayıplardan etkileneceğiz. Bazı konular,bütün dünya görüşlerinden,ideolojilerden bağımsız olarak doğru ya da yanlıştır.Kapitalist,liberal,sosyalistler her ne olursa olsun,dünyada vicdanlı insanların olduğuna inanıyorum. Dinlerden,ideolojilerden öte,en genel anlamda,vicdanlı ve vicdansız insanların dünyasında yaşıyoruz. Tabi bir de,Tavşan boku gibi olanlar var.Kokmazlar,bulaşmazlar. Onlara dokunmayan yılan bin yaşasın misalidirler. Galiba çoğunluk bu kesimde.Bu gün dünyaya vicdansızlar egemense,emin olun üç maymunu oynayanların yüzündendir. Evet,bu sektörü o izbeden kurtaramazsak,kendimizi bir daha asla vicdanlı ve sorumlu insanlar olarak göremeyiz. Biri vicdansızlık ve zorbalık yaparak bir bardak nar suyunu 1200 liraya satıyor,öteki fena halde duyarsız kalarak görevini suistimal ediyorsa,toplumsal sosyal bir sorunu gündeme alamazsak bu zorbalardan ne farkımız kalır. Ülkemizde hiç bir iş tam anlamıyla ciddiye alınmayıp önemsenmediği için turizm de doğal olarak bu durumdan üstene düşen payı alıyor. Oysa Türkiye'nin dış ticaret gelirinin yüzde 15 -20'si turizmden sağlanıyor, binlerce insan istihdam ediliyor. Son 7 aya baktığımızda Ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısının yüzde 40'ın üzerinde azaldığını görüyoruz. İç turizminiz ise fahiş Fiat ve yetersiz hizmetlerden dolayı,Akdeniz ve Ege sahilleri yerine Yunanistan adalarında tatillerini geçirme yarışındadırlar.Bu devasa sektörün ekonomik kaybı fırsatçı esnaf ve denetlemekle mükellef kurum ve kuruluşların yüzünden değil midir. turizm, ekonominin can simidi olarak hala umududur koruyor. Ancak bunu gerçekleştirecek tedbirlerin alındığını söylemek olanaksız. Sürekli “ben bilirim” diye ortaya bir sürü kişi çıkıyor ama orta oyunundan başka bir şey oluşmuyor. Birbirinden kopuk, uygulanması olanaksız pek farklı abuk sabuk önermeler dışında bu güne kadar her hangi bir iradeye maalesef rastlamadık. Dirayetli denetimlerde buluşmak üzere Hoşça kalınız. Derbo SAĞIR