POLAT SUSUYOR, TEPKİLER ARTIYOR…! POLAT’A İSTİFA ÇAĞRISI!

Türkiye Kent Konseyleri Platformu’nun Bandırma’da beş yıldızlı otelde düzenlediği Genel Kurul Toplantısı gündemden düşmezken Dönem Başkanlığını devralan Bandırma Kent Konseyi Başkanı Serdar Polat’a tepkiler giderek artıyor. Geçtiğimiz hafta 50’ye yakın misafirin konaklamalı olarak ağırlandığı lüks genel kurulun ne kadara mal olduğunu sormuş ve Polat’tan açıklama istemiştik. Geçen bir haftada sessizliğini koruyan Polat’a Ak Parti ve MHP İlçe Başkanlarından “İstifa” çağrısı geldi. Gazetemizde geçtiğimiz hafta konu hakkında yayınlanan haber ve köşe yazılarını okuyarak bizlerle iletişime geçen Çanakkale Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Gazeteci - Yazar Saim Yavuz da Bandırma'da düzenlenen 5 yıldızlı genel kurula katıldıklarını belirterek, "Ne yazık ki, sizin de tespit ettiğiniz gibi kent konseyleri bırakın belediyeyi, partilerin bir kolu haline (önce kent konseylerinin başkan ve yürütme kurulları tarafından sonrada partiler tarafından) getirilmiştir. Çanakkale Kent Konseyi temsilcileri olarak bizim de katıldığımız Bandırma toplantısı da bir kere daha bunun çok açık ve net örneği olmuştur. Son olarak; sorunuz önemli “Bandırma ne kazanmıştır, Bandırma’ya ne kazandırmıştır Kent Konseyi? ” dedi.  AK PARTİ İLÇE BAŞKANI MEHMET DOĞAN : SEÇİMLERDE CHP'NİN SEÇİM ÇALIŞMALARINA KATILAN POLAT'I DERHAL İSTİFAYA DAVET EDİYORUZ Kent Konseyleri Platformunun Bandırma’da düzenlediği toplantıya tepki gösteren Ak Parti İlçe Başkanı Mehmet Doğan, “Tarafsız olması gereken Bandırma Kent Konseyi artık tamamen CHP’nin ve Bandırma Belediyesi’nin arka bahçesi konumuna gelmiştir” dedi. Kent Konseylerinin kuruluşu ve görevleri Yerel Yönetimler yasasıyla belirlenmiştir diyen Ak Parti İlçe Başkanı Mehmet Doğan “ Bu yasayla “ Kent Konseylerinin amacı o kentte yaşayanlar arasında hemşehrilik bilincinin ve kent vizyonunun geliştirilmesini sağlamaktır. Yasal statüleri olmayan kent Konseyleri adeta bir danışma kurumlarıdır. Siyasi partiler ya da belediyelerin arka bahçeleri gibi hareket edemezler. Kent Konseyleri, kentin sorunlarını tespit ederler ve sorunların çözümü noktasında projeler üretirler. Bütçeleri olmayan Kent Konseylerinin siyasallaşmaları mümkün değildir. Zira Kent Konseylerinin oluşumlarında o kentteki tüm siyasi düşünceler yer alır. Lakin Bandırma Kent Konseyine baktığımızda tamamen CHP’nin yan kuruluşu gibi çalıştığını görüyoruz. Kent Konseyi Başkanı CHP ile olan organik bağını artık saklamadan alenen ortaya koyar hale gelmiştir. Ak Parti olarak bunu kabul edemeyiz. Kent Konseyi Başkanını derhal istifaya davet ediyoruz. Yapılan toplantının Bandırma’ya neler kattığını sormak istiyoruz. Onlarca kişi Bandırmalıların paralarıyla 5 yıldızlı otellerde kalmış, yemiş içmiş gezmiş sonra da gitmiştir. Tüm katılımcıların CHP’li olduğu bir toplantıdan ne gibi projeler üretilmiş merak ediyoruz. Harcanan bu paralar için meclis üyeleri bilgilendirilmiş midir öğrenmek istiyoruz. Birçok konuda basın toplantısı yapan Bandırma Kent Konseyi Bandırma’da yaşanan çevre sorunlarıyla ilgili olarak ne yapmıştır? Bandırma Belediyesinin kreşinde servis aracı içinde 7 saat unutulan kızımız için belediye önünde basın toplantısı yapmayı düşünüyor mu? Tüm çıplak gerçekler karşısında Bandırma Kent Konseyinin artık tarafsızlığını yitirdiğini, farklı görüşteki Bandırmalıları temsil etmediğini düşünüyoruz. Seçimlerde sadece CHP’nin seçim çalışmalarına katılan Serdar Polat’ı derhal istifaya davet ediyoruz. “ Dedi. MHP İLÇE BAŞKANI BEKİR BOZKURT : KENT KONSEYİ BAŞKANI POLAT CHP DELEGE SEÇİMLERİNDE AKTİF ROL OYNAMIŞTIR. MHP İlçe Başkanı Bekir Bozkurt geçtiğimiz hafta Bandırma’da düzenlenen Kent Konseyleri Platformu genel Kurul toplantıları hakkında Şehir Gazetesine görüşlerini açıkladı. Bilindiği üzere Kent Konseyleri kentin gelişmesine, vizyon kazandırılmasına, sorunlarının çözümüne katkı sunmak adına o kentin bileşenlerinden oluşur diyen Başkan Bozkurt “ Kent Konseylerinin kuruluşu ve sorumlulukları yerel yönetimler yasası ile belirlenmiştir. Kent konseyleri siyasi vizyona sahip olamayacakları gibi bir partinin ya da bir belediyenin arka bahçeleri gibi hareket edemezler. Kent Konseylerinin bir bütçeleri de yoktur. O kentin belediyeleri kente katkı yapacak projeler için kent konseylerine destek sağlar. Kent Konseylerinin Sivil Toplum Kuruluşları gibi yasal bir statüsü de yoktur. Kent konseyleri o kentin tüm bileşenlerinin ortak noktası olmak zorundadır. Ancak Bandırma Kent Konseyine baktığımız da bu tarafsızlığı, herkese eşit mesafede durma noktasında yetersiz kaldığını görüyoruz. Kent Konseyi Başkanını CHP’nin seçim çalışmalarında üstünde yelekler ile en önde görüyoruz. Ya da CHP delege seçimlerinde aktif rol oynadığına şahit oluyoruz. Kent Konseyini oluşturan bileşenlerin içinde farklı görüşlerden kişiler mevcut. O konseyi temsil eden başkan CHP ile organik bir bağ içinde bulunamaz. Son olarak Bandırma’da toplanan Kent Konseyleri Platform toplantısında Bandırma hakkında, sorunlarının çözümü noktasında hiçbir şey üretilmemiştir. Tümü CHP’li olan katılımcılar Bandırma’da belediyenin parasıyla ağırlanmışlardır. Ağırlama giderlerinin 400 Bin lira olarak konuşulduğu toplantıdan Bandırma ne kazandı diye soruyoruz. Tek kazanım Kent Konseyi başkanının dönem başkanlığıdır. Harcanan bu para ile Bandırma’nın neden il olması gerektiği yönünden ulusal medyalara reklam verilebilirdi. Ya da bu para ile birçok kuruluş Ankara’ya taşınarak Bandırma’nın il olması yönünde çalışmalar gerçekleştirilebilirdi. Ama onlar bunu tercih etmemişler. Toplantı sonrasında katılımcılar ile birlikte Akbelen’e destek pankartı açan Bandırma Kent Konseyini nedense Bandırma’da çevreyi kirleten şirketler önünde göremiyoruz. Bandırma Limanına gelen anguslar hakkında pankart açamayanlar şimdi Akbelen için pankart açıyorlar. Bizler Bandırma Kent Konseyinin CHP’nin ya da belediyenin arka bahçesi olarak çalışmasını istemiyoruz. Bu toplantı için harcanan paraların Bandırma için harcanmasını talep ediyoruz. Siyasallaşmış bir kent konseyini kabul etmiyoruz. “ Dedi. ÇANAKKALE KENT KONSEYİ YÜRÜTME KURULU ÜYESİ SAİM YAVUZ'DAN ATABEY'İN YAZISINA DESTEK Çanakkale Kent Konseyi başkanlığı görevinde bulun muş, halen Çanakkale Kent Konseyi yürütme kurulu üyelini yürüten Aynalı Pazar Gazetesi yazarı Saim Yavuz Genel Yayın Yönetmenimiz Cemal Vural Atabey’in son yazısına istinaden Bandırma Şehir Gazetesine yazısı ile konuk oldu. Bandırma’daki Kent Konseyleri Platformuna Çanakkale kent Konseyi olarak katıldıklarını ifade eden Saim Yavuz “ Bandırma Şehir Gazetesindeki 4 Ağustos günlü “Yaşasın! Artık Kent Konseyleri Platformu Başkanımız Oldu” başlıklı yazınızı okudum. İzninizle yazınıza birkaç katkı sunmak istiyorum. Konuyla ilgili olarak kısaca kendimle ilgili bilgi vereyim: Saim Yavuz adım. Çanakkale Kent Konseyi’nde 2006-2009 yılları arasında Yürütme Kurulu üyeliği yaptım. 2009-2017 yıllarında da başkanlık yaptım. Şimdi de 2022 Kasım ayından buyana Yürütme Kurulu üyesi olarak Çanakkale Kent Konseyi’nde gönüllü olarak çalışmaya devam ediyorum. Sizin gibi gazeteci dostlarla belki(!) kent konseyleri varoluş amaçlarına uygun çalışır hale gelir umuduyla selamlarımla. 2005’de değiştirilen Yerel Yönetim Yasası’nın 76. Maddesi’nde Kent Konseyi’ne yer verilmiştir. Bu maddeyle Kent Konseyi’nin kısaca amaç ve oluşumu tanımlanmış ve Belediye’ye Kent Konseyini kurma ve destekleme görevi verilmiştir. Daha sonra 8.10.2006 tarihli Resmi Gazete’de, İçişleri Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu ve Kent Konseylerinin Oluşu, İşlevi ve İşleyişini içeren Kent Konseyi Yönetmeliği yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Kent Konseyleriyle ilgili Kanun Maddesinin gerekçesi ve ne olduğu kanun koyucu tarafından şöyle açıklanmıştır: “Kentte yaşayanlar arasında hemşehrilik bilinci, kent vizyonunun geliştirilmesi, kent hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirebilmek amacıyla; sivil bir danışma forum ve danışma mekanizmasının yararlı olacağı düşünülmüştür.” Evet, kent konseyleri bir danışma mekanizmasıdır. Bu bir örgüt (dernek, sendika, parti, meslek odası vb.) değildir. Ne olduğu ve nasıl çalışacağı yönetmelikle belirlenmiş kendi organlarını yasayla belirlenmiş temsilcilerin seçtiği, kararların genel kurul tarafından alındığı ve yürütme kurulu tarafından ilgili kurumlara ve topluma aktarıldığı, kimseden emir almadığı gibi kimseye de emir vermeyen bir yapıdır. Kent konseyinin “Sivil” olarak tanımlanması önemlidir. Sivillik iktidar talep etmediği gibi kendisi de bir iktidar değildir. Dolayısıyla her görüş ve siyasete aynı mesafededir. Kimseyi ayrıştırmaz. Herkese kapısı açıktır. Başkan ve Yürütme Kurulu amir değildir. Bunlar bir makam da değildir. Kent Konseyi yönetmeliğin 8. Maddesinde belirtilen temsilcilerin toplamıdır kent konseyi, yani başkan veya yürütme kurulu kent konseyi değildir. Başkan ve yürütme kurulu ne yapar, görevi nedir? Sizin de yazınızda bahsettiğiniz birçok sorunun biriyle ya da birkaçıyla ilgili olarak, Yürütme Kurulu, hiçbir ayrım yapmadan o sorunlarla ilgili olan bilim insanları, uzmanlar, konunun muhatapları, yararlanıcılar, söyleyecek lâfı olanları bir araya getiren çalışma grupları oluşturarak onlara objektif bir rapor hazırlatmaktır. Tek işi budur. Ve hazırlanan raporu önce belediyeye sonra da ilgili olan kurum ve kuruluşlara verir ve sonucunu takip eder. Hazırlanan rapor mutlaka belediye meclisinin ilk toplantısında sunulur ve görüşülür. Özetle; bütün bunlar Kent Konseyi Yönetmeliğinde yazmasına rağmen bütün kent konseyleri bunu bir tarafa bırakarak kendi bildikleri, belledikleri alışkanlıklarla ve kendi kafalarına uygun bir şekilde kent konseylerini çalıştırırlar. Ama işte o da kent konseyi olmamaktadır maalesef. Makam önem kazanır dediğiniz gibi, ama kent konseyinde başkanlık ve yürütme kurulu üyeliği bir makam değildir. Belediye kent konseyinin amiri olamaz, oldurulamaz. Bir partiye angaje olamaz kent konseyi. Aksine belediyeye ve gerektiğinde partilere hesap sorar, hesap vermelerini ister. Bunu da hazırladıkları raporlarla yaparlar. Ne yazık ki, sizin de tespit ettiğiniz gibi kent konseyleri bırakın belediyeyi, partilerin bir kolu haline (önce kent konseylerinin başkan ve yürütme kurulları tarafından sonrada partiler tarafından) getirilmiştir. Çanakkale Kent Konseyi temsilcileri olarak bizim de katıldığımız Bandırma toplantısı da bir kere daha bunun çok açık ve net örneği olmuştur. Son olarak; sorunuz önemli “Bandırma ne kazanmıştır, Bandırma’ya ne kazandırmıştır Kent Konseyi? ”