0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 

İlçe Müftüsü Abdülhamid Pehlivan Kadir Gecesine vurgu yaparak “ Faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini değerlendiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır.” Dedi.

Rabbimiz Cuma günü de icabet saatini, beş vakit namaza salat-ı vustayı, bütün ibadetler içine rızayı ilahiyi, zaman içerisine kıyametin kopma vaktini, insan ömrü içerisine ölüm vaktini, kulları içerisine veli kullarını ve Ramazan ayı içerisine Kadir gecesini gizlemiştir diyen Abdülhamid Pehlivan ”  Bu gizlilik o şeyin kıymetine binaendir. Bizler gafletten kurtulup takva dolu bir kalple Ramazan ayını ihya edelim. Misal bir telefon alacağımız zaman çok marka araştırır özelliklerini beğendiğimiz telefonun da en uygunu nerede diye farklı mağazalara fiyat sorup karlı bir alışveriş yapmak için gayret gösteririz değil mi? Allah ile aramızdaki alışveriş de bunun gibidir. Biz ne kadar samimiyetle ararsak, Rabbimiz istediğimizi o kadar kolay buldurur. Bizlere ahiret adına karlı alışverişlerin yollarını gösterir. Samimiyetle yaptığımız bu yönelmeyi de cihad içerisinde değerlendirebiliriz. Çünkü nefsimizle mücadele edip Allah’ın rızasını kazanmayı umuyoruz. İmam-ı Azam bu konuda şöyle demiştir: “Kadir gecesi sadece belli gecelerde değil senenin üç yüz altmış küsur günü içindeki her gecede aranmalıdır. Siz üç yüz altmış küsur geceyi kemal-i hassasiyetle ihya ederseniz, Allah Teâlâ da o samimi yüreğinize iltifatta bulunur.” Ecdadımız bunu ne güzel de ifade etmiş: “Her gördüğünü hızır, her geceyi kadir bil.” diye…

Mübarek geceler bize ekstradan verilen fırsatlardır. Bizler bu fırsatı değerlendirmekle imanın ve ruhun dinamiklerini fark ederiz. Mümin Allah’a kulluk noktasında nefsiyle ne kadar mücadele ederse kapasitesi o kadar genişler. Bizler Cuma günü, ramazan ayı, mübarek gün ve geceler gibi mübarek zaman dilimlerinde şeytanla mücadele ederek imanın zaferini kutlarız ve görürüz ki biz bir yılın tamamında da bunu yapabiliriz. Çünkü Allah insana iman ile birlikte bu gücü vermiş. Fakat insanoğlu şeytana boyun eğdikçe manevi duygulardan uzaklaşıyor ve kalbi melekeleri körelmeye başlıyor. Fakat kalpteki Allah’a kulluk duygusu zayıflasa da asla ölmez ve bir gün yeşertilmeyi bekler. Bu lütuf ve ihsan dolu günler imanımızı tazeleme için birer fırsattır.

Bu mübarek geceyi en güzel şekilde geçirmeye çalışalım. Affedilmemize vesile olsun. Son Kadir gecesi, son Ramazan gibi hissedip ihya etmeye çalışalım. Kim bilir belki bir daha ki Ramazan’a, Kadir’e yetişmeye ömrümüz kifayet etmeyecek. Bunun için tevbe-i istiğfarlarla, namazlarla Kur’an okumayla günahlarımızı Rabbimize affettirelim. Melekler ve Cebrail ile şereflenen mübarek gecemiz Kur’an ile aydınlansın. Hayatı gafletle kararmış karanlık gece yaşayanlara Kur’an aydınlığında şafak söksün. Kuran, kalplerimizin baharı olsun.

Kur’an ile aydınlatalım zihinlerimizi, şeytani düşüncelerden arındırarak. Hayatımızda bir kadir gecesi yakalayıp ihya edebilirsek seksen seneye bedeldir. Bu mübarek gece hesaba çekilmeden evvel kendimizi hesaba çektiğimiz hesaplaşma gecesi olsun. Aksi takdirde Ahiretteki hesap çok çetin. İşlediklerimizi sildirerek Rabbimiz katında, temiz bir sayfa açalım hayatımızda. Bundan sonra açıp çevirdiğimiz sayfalar Kur’an sayfaları olsun. Çektiğimiz dert İslam âleminin derdi olsun. Ahir zamanda gül devrinin kokusunu almanın fırsatlarını kollayalım Peygamberimizin mübarek sözlerinde.

Yüce Rabbimiz Ramazan ayını, idrak edeceğimiz Kadir gecesin ve nihayetinde kavuşmayı ümit ettiğimiz Ramazan Bayramını hayırlı kılsın.” Dedi.

Dua:   Allah’ım! Gayb ilmin ve yaratma kudretin ile hayatım benim için hayırlı olduğunu bildiğin sürece beni yaşat. Ölümüm benim için daha hayırlı olduğunu bildiğinde de beni vefat ettir. Allah’ım! Gizli ve aşikar hallerimde Senden hakkıyla korkmayı dilerim. Senden rıza ve öfke anında hak sözü söylemeyi dilerim.

Ayet:

Yine insanlar içinde kimileri vardır ki, Allah’a şartlı olarak kulluk eder; öyle ki kendisine bir iyilik denk gelirse bundan pek memnun olur, ama başına bir imtihan sıkıntısı gelse hemen yüz çevirir. Böyleleri dünyasını da âhiretini de yitirmiştir ve apaçık hüsran işte budur. (Hac: 11)

Hadis:

Hz. Âişe şöyle demiştir: “Resûlullah (sav), Ramazan’ın son on gününde itikâfa girer ve ‘Kadir gecesini Ramazan’ın son on gününde arayın.’ derdi.” (Buhârî, Fadlü leyleti’l-kadr, 3)

Fetva:

Soru: Fıtır sadakası, cami inşaatı, kuran kursu ya da okullara verilebilir mi?

Cevap: -Fıtır sadakasının geçerlilik şartlarından biri de ‘’temlik’’ şartıdır. Yani, eşya üzerindeki mülkiyet hakkını ve mali bir hakkı başkasına devretmeyi ifade eder.

-Cami inşaatı, okul, yol, köprü, kuran kursu gibi mercilerde temlik hakkı vukuu bulamayacağından fıtır sadakası buralara verilmez.

Nükte:

Nasrettin Hoca’ya sormuşlar: “kimsin?”
“Hiç” demiş hoca, “Hiç kimseyim.”
dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş: “Sen kimsin?”
“Mutasarrıf” demiş adam kabara kabara.
“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasrettin Hoca.
“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam…
“daha sonra?..” diye üstelemiş Hoca.
“vezir” demiş adam.
“daha daha sonra ne olacaksın?”
“Bir ihtimal sadrazam olabilirim.”
“Peki ondan sonra?”
artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp ;
“Hiç.” demiş.
“Daha niye kabarıyorsun be adam, ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: “hiçlik makamında.”