İĞRENÇ BİR KARALAMA KAMPANYASI
Siyaset öyle çirkin, öyle iğrenç bir düzeye geldi ki, insanı ister istemez dışına itiyor. Maalesef sorunları çözmeye talip olanlarda bu çirkinliğe, bu iğrençliğe ödün veriyorlar.
Evet, onun içinde siyasette koltuk hırsıyla, rantla, toplum mühendisliğine soyunanlar değil, temiz şaibelere bulaşmamış, iffetli insanlar olmalı ki, çürümüşlüğün, çirkinliğin önüne geçilsin.
Bakın şu anda siyaset çok gergin, gönüllerdeki adaylara destek verenler oncular, buncular diye bölünmüş ağzı olan yalan yanlış konuşuyor, siyasi aktörler gelecek için projeler yerine
bel altı, bel üstü muhabbetler üretiyorlar. Tabii ki, böyle bir durumda da dedi kodu çarkı tüm hızıyla dönüyor kafelerde, kahvelerde, parklarda sohbet eden koca koca adamlarda mevzulara alet olarak birbirlerine giriyorlar.
Öncelikle insanların sosyal medya ve çakma hesaplar üzerinden geçmişleri, aileleri, özel hayatları, ticari ilişkileri sorgulanıyor, tehditler, şantajlar, dedikodular, suçlamalar havalarda uçuşuyor. Bir koltuk uğruna birileri, birilerine algı operasyonu çekiyor, belaltı, bel üstü çalışılarak omurgasız,ilkesiz iğrenç bir karalama kampanyasının içinde oluyorlar.
Seçmenin siyasi tartışmaları sevdiğini, ama hakaretlere prim vermediğini düşünemeden akıllara gelen her türlü iftirayı atmaktan hiç çekinmiyorlar. Kimler nerelerde neler yapıyormuş, kim kiminle nerede boşanıyormuş, kim kiminle dost hayatı yaşıyormuş, yok efendim parayı nasıl bulmuşlar, nasıl köşeyi dönmüşler, yok efendim haksız kazançlar, araziler, yok efendim altındaki arabaları, oturdukları lüks daireleri kimler hediye etmiş gibi bunlara benzer bir çok saçma sapan akla hayale gelmeyecek karalama kampanyalarının başını çekiyorlar.
Yazık, çok yazık bu insanların ar damarı patlamış, sadece destek verdikleri adaylarını bir makam, bir koltuk sahibi yapmak adına aslı astarı olmayan mahalle dedikodularını sosyal medyaya internet sitelerine servis edenlerden hiç "Allah korkusu yok mu?" yaşadıkları kentlerine ihanet etmiyorlarmı, hani sizin omurgalı duruşunuz, hani sizin ilkeleriniz pes doğrusu, sözün bittiği yerdeyiz.
Son olarak madem ki konumuz omurgalar, geçtiğimiz günlerde ki yaşadığım bir sohbeti anlatayım, bir gün yolda yürüyorum arkamdan birileri sesleniyor, dönüp baktığımda siyasette kadro dışı kalmayı hiç sevmeyen arkadaşımız çok kızgın ve öfkeliydi, adeta isyan ediyor, etrafa tükürükler saçıyor, hakaretler, küfürlar yağdırıyor, ben bunların hepsinden hesap soracağım diyordu, neyse arkadaşı ikna etmeye çalıştık, sakinleştirdik ve ayrıldık. Peki, sonra ne oldu derseniz aradan geçen kısa bir zaman sonra o isyan eden arkadaş ben bunların hepsinden hesap soracağım dedikleriyle can-ciğer kuzu sarması gibi kolkola girmişler fotoğraf veriyorlar, vallahi söylenecek hiç bir şey yok, alın size ilkeli, omurgalı siyaset dedikten sonra şu anda mevcut karalama kampanyaları yüzünden siyaset aşırı gergin, sanki kan davası, şayet aklı selim birileri yaşanan bu çirkinliklere müdahale etmezlerse algı yönetenler, çakma klavyeciler gece gündüz çalışıyorlar sıradakiler gelsin diye benden söylemesi...
Serhat Ozar