SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Bandırma Şehir | Yaşadığınız Şehirden Haberiniz Olsun

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa » Gündem » Doç. Dr. Fatih Zengin: Ramazan Sevindirme Ayıdır

Doç. Dr. Fatih Zengin: Ramazan Sevindirme Ayıdır

Yayınlanma:
Güncellenme:
Doç. Dr. Fatih Zengin: Ramazan Sevindirme Ayıdır

Onyedi Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç Dr. Fatih Zengin Şehir Gazetesine yaptığı açıklamalarda Ramazan ayı, ibadet ve paylaşımın zirveye ulaştığı, toplumsal dayanışmanın güçlendiği mübarek bir zaman dilimidir. Bu ayda oruç, nefsi terbiye ederken, zekât ve sadaka, sosyal adaletin sağlanmasına katkıda bulunur. Hz. Peygamber (s.a.v.), Ramazan ayında yardımlaşmayı teşvik etmiş, kendisi de bu ayda daha cömert olmuştur. İbn Abbas (r.a.), Resûlullah’ın Ramazan’da esen rüzgârdan bile daha cömert olduğunu bildirmiştir (Buhârî, Savm, 7). Ramazan ayında verilen zekât ve sadakalar, daha fazla insana ulaşarak, sosyal yardımlaşmayı artırır. Zekât, ekonomik dengesizlikleri azaltarak yoksulların kalkınmasına yardımcı olur ve fırsat eşitliği için önemli bir adımdır dedi.

Açıklamasına devam  eden Doç. Dr. Zengin ” Dolayısıyla zekât, ekonomik olarak güçlü bireylerin, ihtiyaç sahiplerine destek olmasıdır. Kur’an-ı Kerim’de bu konuda şöyle buyrulmuştur.

“Namazı kılın, zekâtı verin ve Allah’a gönülden borç verin. Kendiniz için önden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha hayırlı ve mükâfat olarak daha büyük bulursunuz…” (Müzzemmil, 73/20)

Zekât, sadece bireysel bir yükümlülük değil, toplumun refahını artıran bir sistemdir.

Yoksullara sağlanan mali destek, onların temel ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde, ekonomik bağımsızlık kazanmalarına yardımcı olur. Bu ayda yapılan yardımlar, sadece anlık ihtiyaçları karşılamaz; eğitime, meslek edinmeye ve ekonomik bağımsızlığa katkı sunarak, toplumdaki eşitsizliklerin giderilmesine yardımcı olur. Toplumda ekonomik uçurumlar, bireylerin eşit fırsatlara sahip olmasını engeller.

Zekât, yoksulların sadece günlük ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda eğitim ve iş imkanlarına ulaşmalarına da katkı sağlar. Kur’an-ı Kerim’de zekâtın kullanım alanları şöyle belirtilmiştir: “Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak yoksullara, düşkünlere, zekât toplayan memurlara, kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara mahsustur…” (Tevbe, 9/60)

Burada belirtilen sınıflar içinde özellikle borçlular ve yolda kalmışlar gibi grupların desteklenmesi, fırsat eşitliğinin sağlanmasına katkıda bulunur. İşsiz bir bireyin meslek edinmesi, öğrencilerin eğitimine destek olunması gibi alanlarda zekât, yoksulluğun kalıcı olarak azaltılmasını sağlar. Bu nedenle toplumsal adaletin gerçekleşmesi için zekâtın bilinçli ve sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilmesi büyük önem taşır.

Dinimiz ve dünyamız için böylesine önemli olan bu ibadete dair sözlerimizi Peygamber

Efendimiz’in (s.a.v.) şu hadisiyle bitirelim: “Kim bir mümini dünya sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderirse, Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir…” (Müslim, Zikr, 38)

Ramazan’ı fırsat bilerek sevabını kat kat Allah’tan umarak zekâtımızı bilinçli bir şekilde değerlendirelim, toplumda fırsat eşitliği sağlayacak adımlar atalım.” Dedi.

İlgili Haberler