COVİD-19 SALGINI SONRASI VİRAL HASTALIKLAR COŞTU: KIZAMIK VE ZONA’YA DİKKAT
3 yıl süren Covid-19 salgınının netleşmeye başlayan etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Şevket Özkaya, özellikle Covid-19 dışı viral hastalıklarda artış yaşandığına dikkat çekti. Özkaya, “İlk olarak herpes virüslerinin neden olduğu zona hastalarında belirgin bir artış var” dedi.
Covid-19’un, diğer virüs, bakteri ve kanser hastalarının olağan semptomlarında hatta hastalığın seyrine dair ne tür değişikliklere neden olduğu merak konusuydu. Şimdi bunların yavaş yavaş belirginleşmeye başladığını ifade eden Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr Şevket Özkaya, özellikle Covid-19 dışı viral hastalıklarda artış yaşandığına dikkat çekti. İlk olarak herpes virüslerinin neden olduğu zona hastalarında belirgin bir artışın görüldüğü bilgisini veren Prof. Dr. Şevket Özkaya, Zona’nın hafif semptomatik geçirilen bir hastalık olmakla birlikte önümüzdeki günlerde ortaya çıkabilecek diğer virüslere bağlı olarak, karşılaşabileceğimiz rahatsızlıklara karşı önlem alınmasını tavsiye etti. Özkaya, “Sadece Covid-19 için değil, tüm viral ve bulaşıcı hastalıklar için mesafe ve hijyen kurallarına özen göstermemiz gerekiyor” diye konuştu.
“Kızamık hastalığı da yükselişte”
Kızamığın ise halkımızın en iyi bildiği çocukluk hastalıklarından biri olduğuna değinerek sözlerine devam eden Özkaya, “Nadiren de olsa özellikle 1 yaş altında çocuklarda beyin, kalp ve/veya akciğer komplikasyonlarına bağlı ölümcül olabiliyor” dedi. Daha çok çocukluk çağında görülen kızamık hastalığının, korona virüse göre 5-6 kat daha bulaşıcı olma özelliği taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Özkaya’ya göre, son dönemde Türkiye'de salgın haline dönüşen ve pek çok vakanın duyurulduğu kızamık için alınabilecek önlemlerin başında aşı geliyor. Aşılı olunmadığında ise özellikle gebelere ve bağışıklığı düşük kişilere kolayca bulaşabiliyor ve riskli durumlara sebebiyet verebiliyor.
“Etrafa yayılan damlacıkların solunmasıyla bulaşıyor”
Özkaya, yüksek ateş ve halsizlikle kendini gösteren kızamığın, enfekte olmuş kişilerin öksürmesi, hapşırması veya konuşması esnasında yayılan damlacıkların solunması ya da bu kişilerin kullandığı nesnelere temas edilmesiyle bulaştığını hatırlattı. Kızamık hastalığının kesin bir tedavi yöntemi bulunmamakla birlikte bazı semptomatik şikayetlere yönelik tedaviler uygulanabildiğini kaydeden Özkaya, “Her ne kadar sayılar artsa da halkımızın paniğe sevk edecek, ölümcül bir salgın beklemiyoruz. Kızamık ülkemizde en iyi bilinen ve Sağlık Bakanlığımızın hem aşılama konusunda hem de özellikle çocukluk çağı viral hastalıkları takibinde en hassas davrandığı konulardır. Kızamık vakalarının artmasına rağmen hayatı tehdit eden bir tablo yoktur, sadece iş gücü kaybı oluşturduğu için halkımızın kontrollü sosyal hayata dikkat etmelerini öneriyoruz” dedi.