Bilici: Muhabbet Mevsimi

Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Akif Bilici, Sevgi: insanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten Allah’ın bahşetmiş olduğu güzel bir duygudur. Sevginin aşırı olanına tutku ve aşk diyoruz. Aşk insanı dengeli ve mantıklı hareket etmekten ve toplum normlarından uzaklaştırabilir. Sevgi insanın kalbini besleyen ve asıl membaı Allah’ın rahmet sıfatı olan bir nehirdir. “Atın süt emzirirken ayağını kaldırarak yavrusuna yardım etmesi Allah’ın yüz rahmetinden yeryüzüne inen bir tanesinin tesiriyledir.” Bu sevgi nehri tek yönlü olabileceği gibi iki yönlü de gerçekleşebilir. Sağlıklı olanı karşılıklı sevgidir. Yukardaki Hadis-i Şerifte de bildirdiği gibi bu duygu sadece insanlara değil tüm canlılara verilmiş bir duygudur. Bedenimizin gıda ve suya ihtiyaç duyduğu gibi ruhumuzun da sevilmeye ve sevmeye ihtiyacı vardır dedi..
Sevginin en ulvi ve sevilene en layık olanı Allah sevgisidir diyen Bilici ”  İslam’ın ruhunu özümsemiş milletimizden orta Asya’dan Anadolu topraklarından asırlar boyunca yüzlerce Hak aşığı, Abdallar ve arifler yetişmiş. Nesilden nesile Kur’an’ın ruhundan derledikleri Allah, peygamber, insan sevgisini, İslam ahlakını saz, şiir, hikmetli sözler ve masallarla insanlara anlatagelmişlerdir.
Allah sevgisiyle ilgili bir ayeti kerimede mealen “İnsanlardan bazıları Allah’tan başkasını tanrılar edinip Allah’ı sever gibi onları severler. Mü’minler ise Allah’a aşıktırlar.” (Bakara 165) buyurulmaktadır. Deli Dumrul’u Canını almaya gelen Azrail’i bile aradan çıkararak “Hep var olan, her şeye güç yetiştiren Yaratıcı! Sonsuz kalan bağışlayıcı Tanrı! Benim canımı alacaksan sen al Azrail’e bırakma git.” Diye konuşturan Dede Korkut, çocukların zevkle dinleyeceği bu Deli Dumrul masalında sarsıcı bir anlatımla kilisede günah çıkartma anlayışına nazire yaparcasına kul ile Allah arasına kimseyi koymayan bir Allah inancını aşılamaya çalışmaktadır.

Yunus Emre Allah’a olan aşkını insanlara anlatırken: Cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri İsteyene ver onları bana seni gerek seni Diyerek halkın nazarında bir gaye olan ve girebilmek için bir ömür boyu ibadetle meşgul olunan cenneti sözde bir kenara bıraktığını ifade ederek Allah sevgisini kazanmanın ne denli önemli olduğunu kısacık iki mısrayla sanatkarane bir şekilde ifade ederek dinin özünün anlaşılmasına katkı sağlamaktadır. Allah sevgisi peygamber sevgisinden ayrı tasavvur edilemez zira Allah’ı bize eksiksiz sıfatlarıyla tanıtan Mesajı bize O iletti ve açıkladı. Allah teala ayeti kerimede konuyla ilgili şöyle buyurmaktadır: “Ey Resulüm de ki eğer Allah’ı seviyorsanız benim sözümü dinleyin ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin. Zira o affedici ve merhametlidir.”

Aşıklardan Pir Sultan Abdal, Kudret sıfatıyla Allah inancını, Peygamber sevgisini ve Hızır’ı şu kısacık dizelere ne kadar mahirane sığdırmıştır.
Allah Allah desem kalksam yürüsem
Acep şu dağları aşamam mola
Boz atlı Hızırı yoldaş eylesem
Varıp efendime düşemem mola.
Yine bir başka şair Fuzûlî
Dest bû su arzusuyla ölürsem dostlar
kuze eylen toprağım sunun anınla yâre su
(Peygamber’e olan özlemimden dolayı elini öpebilmek için yollara düşüp o yolda ölürsem dostlarım toprağımdan su testisi yapın Peygamberimize o testiyle su verin bu sayede efendimizin elini öpmüş olurum.) dediği su kasidesinde peygamber sevgisini mükemmel bir şekilde nakış nakış işlemektedir.

Efendimiz sav. Peygamber sevgisinin önemine şöyle temas etmektedir; “Sizden hiçbiriniz beni çocuğundan ana-babasından tüm insanlardan daha fazla sevmedikçe gerçek iman etmiş olmaz Yine “İnsanda üç hal vardır ki insanda gerçekleştiğinde; Allah ve resulü kendisine diğer her şeyden daha sevimli geldiğinde, Birini ya da bir şeyi ancak Allah için sevdiğinde, Allah onu küfürden kurtarıp imanla şereflendirdikten sonra imandan çıkmayı ateşe atılmaktan daha tehlikeli gördüğünde imanın tadına varmış demektir.”

Dinimizin yüce saydığı bir diğer sevgi din kardeşini sevmektir. Yüce Allah Kur’an’da Müslümanların kardeş olduğunu bildirip topluma aralarında kırgınlık olanları barıştırmayı emretmektedir.
Efendimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır; “Allah’ın bazı kulları vardır ki onlara Kıyamet günü Nebiler ve şehitler imrenir. Sahabe-i kiram onlar kimlerdir ya Resulullah diye sordular. Efendimiz gülümseyerek onlar farklı diyarlardan farklı kabile ve milletlerden olup aralarında akrabalık ticaret ve çıkar ilişkisi olmadığı halde birbirilerini Allah için seven kimselerdir. Allah onlara orada ışıltılı minberler tahsis edecek herkesin korkuyla bağrıştığı o günde onlar sakince bekleyeceklerdir.”
Kıymetli okurlarım ulaşım ve iletişim araçlarının son derece geliştiği çağımızda maalesef çocuklar ana-babasından, insanlar birbirinden çok daha uzaklaştı, yalnızlaştı. Herkes kalabalıklar içerisinde yapayalnız. Buna bir çok sebep sayılabilir, bunlardan en önemlisi ortak paydamız olan din kardeşliğimizin ve sevgi bağlarımızın zayıflamış olmasıdır.
Dervişe “İnsanın başına gelebilecek en güzel şey nedir diye sormuşlar. Şu yalan dünyada seni gerçekten dinleyen ve anlayan birine rastlamandır” demiş.
Bu ramazan ayını fırsat bilelim eş dost akrabalardan başlayıp din kardeşlerimize sevgiyi tebessümü hal hatır sormayı yüz yüze mümkün değilse de telefondan sesli olarak sohbet etmeyi çok görmeyelim. Birlikte iftarlar edelim, hediyeleşelim, ikramda bulunalım. Çocuklarımızla torunlarımızla sohbet konusu bulalım hatıralarımızı paylaşalım. Oyun oynayalım. Ortak spor dalı bulup spor yapalım. Parklara götürelim, yürüyüşe çıkalım, Kitaplar okuyalım, okutalım, bitirdikleri kitaptan ötürü ödüllendirelim. Çeşitli vesilelerle hediyeler alalım. Camiye gelirken daha küçük iken onlarla arkadaş olup camiye getirelim. Peygamber efendimizin din eğitiminin küçük yaşta başladığı tavsiyelerini hatırlayalım. Onları sosyal medya prangasından ne ölçüde uzaklaştırabilirsek o kadar bize yaklaşacaklarını o oranda bizim çocuğumuz olacaklarını bilelim. Efendimiz (Sav)’in Müslümanların aralarındaki sevgiyi artırma tavsiyesi olan tanıdık tanımadık karşılaştığımız Müslüman kardeşimize selam vermeyi ihmal etmeyelim. Selam iletişimin anahtarıdır. Birbirimizi menfaate dayalı değil, Allah için sevelim.” Dedi.