Bandırma Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Filistin’e destek amacıyla Cumhuriyet meydanında basın açıklaması yaptı. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Başdanışmanı Cemal Öztaylan, Ak Parti İlçe Başkanı Mehmet Doğan, MÜSİAD Şube Başkanı Tolga Tetik, kurum ve daire müdürleri katıldı.
Basın açıklamasına İstiklal Marşının okunmasıyla başlandı. Basın açıklamasını okuyan Kanver Şener “Bugün Gazzeli kardeşlerimizin, terör devleti İsrail’in on yıllardır sürdürdüğü tecrit, abluka ve ambargolarıyla adeta bir açık hava hapishanesine dönüştürülmüş olan vatanlarını işgalden kurtarmak ve insan onuruna yaraşan bir hayat sürmek için başlattıkları bağımsızlık mücadelelerine destek olmak için buradayız. Ancak Filistin’in özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi yalnızca Filistin toplumunun mücadelesi ve meselesi olarak ele alınamaz. Çünkü, biz Müslümanlar ve tüm semavi din mensuplarının mukaddes kabul ettiği değerleri bağrında taşıyan Kudüs’ün siyonist terörist İsrail tarafından her geçen gün yok edilmesine karşı çıkmak için de buradayız. Ve bilhassa 17 Ekim gecesi Gazzeli kardeşlerimizin tedavi edildiği El-Ehli Baptist hastanesine karşı terörist İsrail tarafından düzenlenen bombalı saldırıyı lanetlemek ve bu mücadelede şehadete yürüyen kadın, çocuk, genç, yaşlı hasılı tüm şehit Filistinli kardeşlerimizi anmak için buradayız.
Buradayız; çünkü geçmişte olduğu gibi mazlum milletlerin yanında olduğumuzu haykırmak istiyoruz. Buradayız; çünkü ecdadımızdan aldığımız milli ve manevi terbiye ile tarihi mirasımıza sahip çıktığımız için buradayız. Bosnalı Teyzenin karakışta kendisine erzak getiren Türk subayını görünce “Türk müsünüz evladım, geleceğinizi biliyordum” demesinden aldığımız ilham ve şuurla buradayız. Tarihçilerin ikrar ettiği üzere “Türk yardım götüren değil, Türk beklenilendir.” hakikati icabı buradayız. Irkçılardan, Siyonist yardakçılarından, emperyalistlerin kölesi olmuş zavallılardan farkımızı ortaya koymak için buradayız. Tek dişi kalmış medeni dünyanın gözü önünde, insanlıktan nasibini almamış barbarların katlettiği çocukların, kadınların, öksüzlerin, yetimlerin ve yurtsuzların çığlığı olmak için buradayız. Bu vahşeti görmeyen dünyanın gören gözü olmak için buradayız. Semayı çatlatan çığlıkları işitmeyen kulaklara mazlumun sesini ulaştırmak için buradayız. Bu hunhar saldırı karşısında dilini yutmuş dünyanın dilini çözmek için buradayız. Kudüs’ün, Gazze’nin, Ramallah’ın, Batı Şeria’nın ve Tüm Filistin’in yalnız olmadığını ilan etmek için buradayız.
Bandırma Cumhuriyet Meydanından haykırıyoruz ki bütün dünya sussa, bütün dünya gözünü yumsa, bütün dünya sağır olsa da biz ilk Kıblemiz olan, Miracın makamı Kudüs-ü Şerif’i ve Rabbilalemin’in etrafını mübarek kıldım dediği Mescid-i Aksamızı ve Filistinli kardeşlerimizi siyonist işgal rejiminden kurtarma mücadelemizden asla ve asla vazgeçmeyeceğiz.
İsrail’in bugün Gazze’de çoğunlukla kadın, yaşlı ve çocukların bulunduğu bir hastaneyi hedef alması neticesinde çok sayıda sivil can kaybı yaşanmıştır. Özellikle İsrail’in son günlerde Gazze üzerinde orantısız güç kullanması, sivillerin bulunduğu yerleşim yerlerini bombardımana tabi tutması, çocuk, yaşlı ve kadınları gözetmeden sivilleri hedef alması tüm dünyanın gözü önünde adeta bir katliama dönüşmüştür. İsrail’in hastane ve okul gibi masum sivillerin bulunduğu bölgelerdeki yoğun bombardımanı neticesinde binlerce sivilin hayatını kaybetmesi ve bir o kadar da sivilin yaralanmasına yönelik vicdandan vareste, yaygın ve sistematik biçimde gerçekleştirilen bu eylemler açıkça bir insanlık suçu oluşturmaktadır.
1949 Tarihli Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri ile savaşta uyulması gereken ilke ve kurallara göre savaş esnasında dahi sivil bölgelerin hedef alınmaması, askeri bir müdahalenin beklenen askeri kazanımlara göre sivil bir can kaybına veya sivillerin yaralanmasına neden olması bekleniyorsa gerçekleştirilmemesi gerekmektedir. Ancak İsrail’in tüm bu uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak çocuk, yaşlı ve kadın demeden özellikle sivil bölgeleri hedef alması açıkça savaş suçu işlendiğinin göstergesidir. Ayrıca bu melun saldırı sadece Filistinli masum ve mazlum Müslüman kardeşlerimize değil tüm İslam coğrafyasına, vicdan ve insaf sahibi ülkelerin halklarının tamamına ve de insanlık, merhamet, medeniyet vasıflarına mazhar her insana yapılmıştır.
Buraya atıf yapmamızın sebebi asla Batı’dan bir medet beklentisi içinde olmamız değildir. Aksine 1948 Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, vb. tüm hukuk metinlerinin adeta bir geri dönüşüm malzemesine dönüşmüş çöp haline geldiğini göstermek içindir. Bunun faili başta siyonist terör devleti İsrail ve BMGK (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) daimi üyesi ABD’dir ve işgal rejimine destek olmak için sıraya giren Avrupa ülkeleridir. İsrail’in kurulduğu günden beri onlarca kez işlediği insanlık suçları bir kez bile BMGK(Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) tarafından kınamamıştır ve hiçbir yaptırım uygulanamamıştır. Bunun sebebi İsrail’e karşı uygulanacak olan yaptırımlara karşı ABD’nin veto yetkisini kullanması ve AB üyesi ülkelerin her daim siyonist rejimin lehine inisiyatif kullanmasıdır.
Batının ve işbirlikçilerinin insafsız ama bilinçli sessizliğini anlamlandırabiliyoruz. Onlar kimliklerinin ve düşmanlıklarının gereğini yapıyorlar. O yüzden “Ey hümanist Avrupa! Ey demokratik ülkeler! Ey özgürlükler ülkesi Amerika! Ey Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı!” gibi debdebeli laflarla onlara seslenmeyeceğiz. Çünkü onlardan hiçbir şey beklemiyoruz. Onların maskeleri geçmişte Bosna’da Srebrenitsa’da, Azerbaycan’da Hocalı’da, Arakan’da Doğu Türkistan’da çoktan düştü. Ne yazık ki, İslam âlemi de bu sessizliğin bir parçası olmuş durumda. Bir vücudun azaları gibi olması emredilen müminlerin, kardeşleri ateş altındayken sessiz kalmasını ise idrak etmekte zorlanıyoruz. Zulüm karşısında susmanın suça iştirak olduğunu haykıran bir Peygamberin ümmeti olarak kardeşlerimizin katledilmesine sessiz kalmayı vicdanımız ve inancımız nasıl kabul edebilir? Ey Arap Ligi neredesin? Ey İslam İşbirliği Teşkilatı, ne işe yararsın? Ahlak ve inanç bütün siyasi dengelerden önce gelir. Gazze’deki soykırım karşısında siyasi dengeler bahanesi kabul edilemez bir vicdani çürümedir. Dengeler, Gazze ve Gazzeli insanlar yok olduktan sonra ne ifade edecektir, merak ediyoruz. Artık buna “dur” demeliyiz. Söylemden eyleme geçmek için daha kaç masum sivil hunharca, vahşice, barbarca katledilmelidir. Orta Doğu krallıklarının İsrail ile normalleşmekten vazgeçmesi için kaç Gazzeli bebek cennete uçmalıdır. Eli kanlı katillerin elini sıkmaktan vaz geçmek için kaç kadına halel gelmesi gerekir. Kaç genç kaç yaşlı ölmelidir. Hasılı kelam tüm İslam ülkelerinin yönetici ve hükümetlerini aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp tüm ümmetin ve tüm insanlığın belası olan Siyonizme ve işgal rejimine karşı birleşmeye çağırıyoruz. İslam ülkelerinin halklarını Filistinli mazlumlar ve masumlar için ayağa kalkmaya davet ediyoruz.Tüm dünya halkalarından vicdanı çürümemiş, insanlığını kaybetmemiş bireyleri ve toplumları Rachel Corrie (Raşil Kori) misali mazlumun haklarını savunan aktivist olmaya davet ediyoruz.
Sözlerimize son vermeden önce mel’un kavimin siyonist rejimi İsrail terör devletinin tüm vahşiliklerini ve barbarlıklarını, hassaten son olarak hastanelerdeki hastaları, çocukları, kadınları katleden saldırısını lanetliyoruz. Bu saldırılarda şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Tedavi olmayı bekleyen kardeşlerimize Şafi ismi hürmetine şifa niyaz ediyoruz. İsrail’in hayvandan dahi daha aşağı saldırıları karşısında vatanlarını terk etmeyen başta Gazzeli kardeşlerimiz olmak üzere tüm Filistinli kardeşlerimizin şanlı direnişini selamlıyoruz. Hamas’ın başlattığı Aksa Tufanı operasyonunun zafere ulaşması için Rabbimizden inayet, nusret ve yardım diliyoruz. Bu mücadelede safımızı, tavrımızı ve durumumuzu net olarak ifade ediyor, siyonizm yok oluncaya kadar mücadeleye devam edeceğimizi Bandırma Cumhuriyet meydanından ilan ediyoruz.” Dedi.
GÜNDEM
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GENEL
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GENEL
21 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.